18 Aralık 2008 Perşembe

önce kendi gözlerinle becer kendini





yanmış ve yağmalanmış bir şehrin dumanı tüterken ve sen cöm cöm bakarken etrafına, gözüne uyku düşmezken, başını mantosunun içine alıp kuşlara özenircesine uyuklayan insanları gördükçe miden bulanırsa, yaşadığın apartmanın merdivenlerine sinmiş ve ter kokularına katlanman yetmiyormuş gibi şimdi bir de televizyon ekranından yanmış et kokuları yayılmışsa salonuna ve tüm bunlar karşısında kusmak istersen eğer, tek yapabileceğin şey gözlerin!



hani bir çok insanın yaptığı gibi, fütursuzca yaşa, yum onları hadi ya da kızdığın, öfkelendiğin, iğrendiğin tüm insanlardan farklı kıl kendini. yanı başında durduğun kapı kilidi senin. çevir başını, daya gözlerini. önce kendi gözlerinle becer kendini...

Hiç yorum yok: