12 Temmuz 2010 Pazartesi

İki Kadın İki Durum Tek İstek

Yaşadıkları alanda insan ilişkileri açısından pürüzler yaşayan iki kadın var tanıdığım. Birbirleri ile alâkaları hiç yok.

Kendisiyle olan sorunlarının kaynağını dışarıda arıyor biri, ararken de sağa sola saldırıyor. Saldırılarından sonra ortaya çıkan olaylarda benden adil olmamı, tarafsızca -hani bir nevi hakem gibi- olayları yönetmemi istiyor, oysa olan biteni görmek için çok fazla uzağa gitmeye gerek yok, azıcık dikkatli gözlem durumun özetini çıkarabilir, elimden geleni yapmaya çalışıyorum ama söylemek istediklerimi söyleyemiyorum. Yutkunarak geçiyor hakemlik görevim, sivri dilimi törpüleyerek seçtiğim kelimelerin gücü başarısız. İnsanlık tarihinin sırtında inatla taşıdığı bir çuval var, dedikodu çuvalı. Bu çuval yakılsa günün birinde, belki her şey değişip farklılaşabilir. Öyle düşünüyorum.

Bir diğer kadın daha da beter. Barbie bebeklerinin bize emaneti. Mızmız bir tutumu var bir çok şeye. Ha diyeceksin ki sen hiç mi oynamadın bebeklerle, oynamasına oynadım ama oyuncaklarımın üzerine sinen yapış yapış bebeklik halini de alıp üzerime bir güzel kuşanmadım. Kaprislerin eşiğinde yüzüp giden tüm yaşamlara deyim yerindeyse acıyorum, gerçekten yazık. Mızmız ve kaprisli yaşamın kadim dostu, hani ayrıca cehalet denen hastalığın da yandaşı sabit fikir. Tüm bunlar bir araya geldi mi çekilmesi güç bir durum çıkıyor ortaya. Durumu anlattığımda, ama ikna olması için değil hani, nerede durup ne düşündüğümü özetlediğimde, "ben hatamın nerede olduğunu biliyorum ve bunu yaparken düşüncem şuydu" dediğimde, karşımdaki insanın hem barbie mızmızlığı ve kaprisi hem de sabit fikir algoritması ile bana cevap vermesine dayanamıyorum. Acaba diyorum dedikodu çuvalını besleyenlerle, barbie mızmızlığı yapanları, kendisine ayna tutmak ve durup "acaba karşımdaki kişi haklı olabilir mi, bir durup onu da dinlesem mi?" diye sormayanları, ah sonra bir de kendisini dünyanın merkezinde sanan aklıevvelleri bir çukura atıp üzerine toprak atmaya çalışsam, yok olmaları konusunda başarılı olur muyum?

Hiç yorum yok: